Allah’a hamd ve Peygamberimize salât ederek söze başlıyoruz.
Sahabe ve tabiînden gelen rivayetlere göre; mücerred olarak Kur’an’ı şahsî görüşle tefsir etmek haramdır. İbn-i Kesir’in, kendi tefsirinin mukaddimesinde de kaydettiği gibi, selefin fetvası şudur:
أمّا تفسيرُ القرآنِ بِمُجرّد الرّأىِ فحرامٌ
Bu konuda çok Hadisler vardır. Biz, birkaçını hatırlatmak istiyoruz. Önce Hadislerin Arapça metinlerini, sonra da meallerini verelim:
مَنْ قَالَ فِى القرآنِ بِرأيِهِ أوْ بمَا لا يَعلمُ فلْيَتَبَوَّأْ مقعدَهُ مِن النّارِ
“Kim, Kur’an hakkında şahsî görüşüyle söz söylerse yada bilmediği şeyleri söylerse; cehennemde yerini hazırlasın.” *
مَنْ قَالَ فِى القرآنِ بِرأيِهِ فَقَدْ أخْطَأَ
“Kim, Kur’an hakkında kendi görüşüyle söz söylerse, o gerçekten yanılmıştır.” *
Bu Hadis, başka bir rivayette ise şöyledir:
مَنْ قَالَ فِى كِتَابِ اللهِ بِرأيِهِ فَأصَابَ فَقَدْ أخْطَأَ
“Kim kendi görüşüyle Allah’ın Kitabı hakkında söz söyler ve isabet ederse yine de hata işlemiştir.” (Bir önceki Hadis’i rivâyet eden muhaddisler, bu Hadisi de, bu lafız ile rivâyet etmişlerdir.)
İbn-i Kesir, bu Hadisi açıklarken şunları söylemektedir:
Özellikle Hadis ve Tefsir ilminde otorite olan, Hadis ilminde hafız olan İbn-i Kesir’in, en son söylediğimiz Hadis-i Şerif hakkındaki açıklamalarının orijinal metnini vermek istiyoruz; sonra da tercümesini yapacağız, inşâallah.
أي لانه قد تكلف ما لا علم له به وسلك غير ما أمر به
فلو أنه أصاب المعنى في نفس الامر لكان قد أخطا
لانه لم يأت الامر من بابه كمن حكم بين الناس
على جهل فهو في النار وإن وافق حكمه الصواب في نفس الامر
لكن يكون أخف جرما ممن أخطأ
والله أعلم
“Yani o, bilgisi olmayan bir konuda kendisini zorlamış ve kendisine emrolunandan başka bir yola girmiştir. O, gerçekte manaya isabet etmiş olsa bile, muhakkak ki hata etmiş olur. Çünkü emri yerine getirmemiştir. Tıpkı insanlar arasında cehaletle hüküm veren gibidir. Cehaletle hükmeden; o hükmü gerçekte doğruya uygun da düşse, cehennemdedir. Fakat hata eden kimseden, suç bakımından daha hafîf olur. Allah en iyi bilendir.” *
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
“Onların dualarının sonu: Elhamdülillâhi Rabbi’l âlemîn’dir.” *
Biz de, sözlerimizin sonunda Allah’a hamdediyoruz.