14 Mart 2024 , Perşembe - 02 : 39

Ömer Nesefî Akâidi Tercüme ve Şerhi – 5

ÖMER NESEFÎ AKÂİDİ TERCÜME VE ŞERHİ – 5

Derste Anlatılan Konular:

1. Allah’ın Kelâm sıfatı vardır ve ezelîdir.

2. Yüce Allah’ın, Hz. Mûsâ ile konuşması meselesinin izahı.

3. Yüce Allah’ın, Hz. Mûsâ ile konuşması meselesinde bazı fırkaların fâsid yorumlarının reddi.

4. Allah’ın konuşması kullarının konuşması gibi değildir.

5. Peygamberimizin, Bedir savaşından önce müşrik ordusuna doğru attığı bir avuç kuma işaret eden Enfâl Sûresinin 17. Âyetinin açıklaması.

6. A’râf Sûresinin 148. Âyeti çerçevesinde, buzağıya tapanlara yönelik beyan edilen ifadeler arasında o buzağının kendileriyle konuşmadığı ifade edildiğinde, buzağıya tapan o kimseler, Hz. Mûsâ’ya “senin Rabbin de konuşmuyor” diye itiraz etmemişlerdir. Bu da gösteriyor ki, Allah’ın Kelâm sıfatının olmadığına inanan Mu’tezile, bu konuda buzağıya tapanlar kadar bile sözden anlayacak bir kapasiteye sahip değildir. İşte Allah’ın Kelâm sıfatının var olduğunu ispat sadedinde mezkûr Âyetteki bu nükteye temas etmekteyiz.

7. “Kur’ân mahlûk değildir” cümlesi ile “Allah’ın Kelâmı olan Kur’ân mahlûk değildir” cümlesi arasında fark var mıdır?

8. “Kur’ân” kelimesi lügat ve ıstılâh bakımından ne anlama gelmektedir? Kur’ân meâline “Kur’ân” denilir mi?

9. Kur’ân’da 5 vakit namaza işâret ediliyor mu?

10. Kur’ân, kırâat ve namaz ilişkisi hakkında açıklamalar.

11. Sabah namazının “tanık (şâhid) olunan namaz” olmasının anlamı nedir?

12. Allah’ın Kelâm’ı olan Kur’ân, mushaflara, yazıldıkları yerlere, kalplere, dillere ve kulaklara hulûl edip oraları mekân tutmuş değildir.

13. Allah’ın “Tekvîn” sıfatı hakkında açıklamalar.

14. Fiilî sıfatlar; Allah’ın irâdesine bağlı (irâdî) sıfatlardır. Allah dilediği zaman yapar, dilediği zaman yapmaz. Allah’ın arşa istivâ etmesi gibi. Bazen bir sıfat hem zâtî hem de fiilî olabilir. Kelâm sıfatı gibi. Bu sıfat, aslı itibariyle zâtî bir sıfattır. Çünkü Allah ezelî ve ebedî olarak Kelâm sıfatına sahiptir. Kelâm sıfatı, yansımaları yönüyle de fiilî bir sıfattır. Çünkü Kelâm, Allah’ın irâdesine bağlıdır; dilediği zaman, dilediği şekilde konuşur.

DERSE AİT METİN VE TERCÜME

 

16 – RU’YETULLÂH (ALLAH’IN GÖRÜLMESİ) MESELESİ

وَرُؤْيَةُ اللَّهِ تَعَالَى جَائِزَةٌ فِي الْعَقْلِ وَاجِبَةٌ بِالنَّقْلِ. وَقَدْ وَرَدَ الدَّلِيلُ السَّمْعِيُّ بِإِيجَابِ رُؤْيَةِ الْمُؤْمِنِينَ اللَّهَ تَعَالَى فِي دَارِ الْآخِرَةِ. فَيُرَى لَا فِي مَكَانٍ وَلَا عَلَى جِهَةٍ مِنْ مُقَابَلَةٍ وَ اِتِّصَالِ شُعَاعٍ وَ ثُبُوتِ مَسَافَةٍ بَيْنَ الرَّائِي وَبَيْنَ اللَّهِ تَعَالَى
Allah Teâlâ’yı (âhirette) görmek, akıl açısından câiz, Nakil (Kur’ân ve Sünnet) açısından da vâcibdir. Müslümanların, Allah Teâlâ’yı âhirette görmesinin gerekliliği ile ilgili Sem’î-Naklî (Kur’ân ve Sünnetten) deliller vârid olmuştur. Allah Teâlâ, herhangi bir mekânda, herhangi bir cihette/yönde olmadan, karşı karşıya durma olmaksızın, güneş ışığına veya herhangi bir ışığa bağlı kalmaksızın (ışık veya ışınla birleşerek, onun yardımıyla görünmeye muhtaç olmaksızın) ya da görenle, Allah Teâlâ arasında bir mesafenin varlığı olmaksızın görülecektir.

Hakkında Yusuf Semmak

Araştırmacı, Yazar

BUNA'DA BAK!

Allah’tan Başkasına İbâdet Etmede Cehâlet Mazeret Değildir!

Allah'tan Başkasına İbâdet Etmede Cehâlet Mazeret Değildir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir