Tevhid Yolcusu.net Kur'an ve Sünnet Yolunda
1. Zihnimizi ve kalbimizi meşgul edecek şeylerden uzaklaşmak. Namaz kılınan yerin sessiz, huzurlu ve rûhu arındırıcı bir manevi ortam olmasına dikkat etmek; yoksa, böyle bir ortamı sağlamaya çalışmak.
2. Bir kişi bile olsa, onunla cemaatle namaz kılmaya özen göstermek.
3. Namaza “Allahu Ekber” diyerek başlandığı andan itibaren “Allah’ı görüyormuşçasına; Yüce Rabbin huzurunda olduğumuzun şuurunda, O’nun heybet ve azametinden dolayı saygıdan kaynaklanan bir korku ve tevâzu ile namazı ikâme etmek.
4. Ayetlerin ve duaların manalarını düşünerek, yavaş yavaş ve tane tane okumak.
5. Huşû * ile rükuya gidip, tevâzu ile secdeye kapanmak.
6. Cenneti sağda, cehennemi solda, sırat köprüsünü ayaklarının altında, Kâbeyi karşıda, dünyayı arkada, ahireti önde, ölüm meleğini de başın üzerinde hissetmek.
7. Kendisini günahların çepeçevre sardığını ve Allah’ın gözetiminin ise üzerinde olduğunu düşünmek.
8. Kılınan her namazı, son namaz olarak düşünmek ve veda namazı kılıyor gibi ihlâslı olmak.
Zaten bir gün müslümanlar son namazını kıldıktan sonra ölüm meleğiyle buluşmayacak mı?
9. Namazın en önemli rükunlarından biri ta’dîl-i erkân’dır. Ta’dîl-i erkân’a riâyet etmek gerekir; yerden yem gagalayan civcivler gibi hızlıca namaz kılmamak gerekir.
Rivâyet edildiğine göre, namaz kılarken sakalıyla oynayan bir adamı görünce Peygamberimiz: “Kalbinde huşû olsaydı bedeni onu gösterirdi” buyurmuşur.
Kalbin huşûsu nasıl Allah korkusu ise; bedenin huşûsu da, Yüce Allah’ın huzurunda boyun eğmek, itaat etmek, bakışları aşağıya çevirmek ve sesi de alçaltmaktır.
Ta’dîl-i erkân’a uymayan, elbisesiyle yada sağıyla soluyla oynayan kimse de huşû yoktur.
- Namazda sağa sola dönülmez, baş yukarı kaldırılmaz, gözler secde yerine bakmalıdır.
- Namazda yer değiştirilmez, sağa sola eğilinmez.
- Elbiseyle oynanmaz, düzeltilmez ve elbisedeki toz yada çamur silkelenmez.
- Secdeye varırken, secde edilecek yer temizlenmez, düzeltilmez.
- Kıyam da kazık gibi, dimdik durulmaz.
- Ayetler, şarkı söyler gibi okunmaz.
- Üst üste geğirilmez, esnenmez.
- Namaz, hızlı hızlı kılınmaz.
- Namazın her rüknü yavaş yavaş ve huzur içinde yerine getirilmeli ve bir rükun tamamlanmadan diğerine geçilmemelidir.
- Namaz da kişiye zarar vermesi muhtemel bir durum olursa, bu durum tek elle giderilebilir ama iki eli kullanmamalıdır.
- Bu fizikî huşû kurallarının yanında, kalbî huşû da çok önemlidir. Namaz esnasında dünyalık şeyler düşünmekten ve hayaller aleminde dolaşmaktan uzak durmak gerekir.
Eğer kalbe dünya ile ilgili şeyler gelir ve kalp meşgul olursa; bu düşüncelerden kurtulmak için elinden gelen yapılmalı ve tüm dikkatle namaza yönelmelidir.
Namazda, hem kalbin hem de bedenin huşû içinde olması gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, bedenin huşû’su, kalbin huşû içinde olmasından kaynaklanır. Bu nedenle namaz esnasında, kalbimizi ve kafamızı, dünya ve dünyalıklar ile meşgul etmemelidir. Namazda bütün benliğimizle Allah’a yönelmeliyiz.
Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Mü’minler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir. Onlar ki, namazlarında huşû içindediler.” *
